26 Ağustos 2015 Çarşamba

Rize, Çamlıhemşin, Moyymini Otel

Merhaba,

Blogumda aktif olmadığım zaman zarfında evlendim :) Eşim Trabzonlu olduğu için iki düğün yaptık, biri Aydın'da oldu diğeri de Trabzon'da. Trabzon'daki düğünden sonra balayına çıkacaktık ve ben de  ne zaman gidip görmek istediğim Çamlıhemşin'e gitmek konusunda eşimi ikna ettim, İtiraf ediyorum çok zor olmadı :)
İkimiz de otelleri, havuzları, bir yere bağlı kalmayı pek sevmiyoruz. O yüzden gittiğimiz yerlerde pansiyonda kalmayı tercih ediyoruz. Günün çoğunu da dışarıda geçiriyoruz, çevreyi geziyoruz.
***
Ben Trabzon'u çok sevdim. Bir Egeli olarak çok değişik geldi. Ama Rize'yi daha da çok sevdim. Oranın yeşili, havası çok başkaymış. Hele Çamlıhemşin. Gidip görmeniz gerekir. Bambaşka bir dünya. 
Bir buçuk sene öncesinde bloglarda gezerken Moyymini Otel'e rastlamıştım. O gün bugündür aklımdaydı. Nerden bilebilirdim balayımda orada olacağımı :) 

Yaklaşık 3 ay öncesinden rezervasyonumuzu yaptırdık. Çamlıhemşin'e girdikten sonra sağa sola bakınırken hemen yerini bulduk. Fotoğraflarda da görebileceğiniz gibi, iki katlı ahşap bir yapı. Alt kat mutfak ve kafe, üst katta odalar var. Odalardan yarısı yola, yarısı da Fırtına Deresi'ne bakıyor. Tabiki dereye bakan odayı ayırtmıştık :) Derenin çağlaması ne demek ben burda öğrendim :) Fonda sürekli bir çağlayan dere sesi olduğunu düşünün. İlk anda çok güzel geliyor ama sonraları sessizlik istiyor insanın canı biraz da olsa. Bu da minik bi itiraf :)




Odamızın manzarası böyleydi. Dere ve dağ manzaralı. 
Hava sürekli kapalı olduğu için fotoğaflara da yansıdı, on tane fotoğrafın içinden 1 tanesi anlaşılabiliyordu :)



Balayında olduğumuz için odada bize bir jest hazırlamışlar sağolsunlar :)


Ve güne başlangıç.. Gezin Kurtaran seramik tabakları eşliğinde, mısır ekmekli, orman meyveli, harika reçelli, dere manzaralı müthiş Moyymini kahvaltısı ile güne başlamak harikaydı. İsterseniz kuymak, turşu kavurması gibi yöreye özgün yemekler de ilave ettirebiliyorsunuz.



Keşke kış olsaydı da sobanın başında kahvemi yudumlayıp fondaki müziğin tadına varabilseydim dedim ama hava o kadar da soğuk değildi. Sadece biraz serindi.

Otel hakkında ilave olarak söylemek istediklerim de var. Üst kata girdiğinizde ayakkabılarınızı rafa bırakıp öyle giriyorsunuz. Koridor kısmı ve odalar tertemiz. Bembeyaz havlular ve çarşaflar odanızda sizi bekliyor oluyor. Ahşabın kendine has kokusu otelde ve kafede sizi yalnız bırakmıyor. Kısacası, eğer Çamlıhemşin'e giderseniz bu otelde kalmanızı öneririm. Akşam yemeğini de karşı çaprazdaki Şuşe'de yiyip sahibiyle mutlaka sohbet edin derim. 
**

Kahvaltıdan sonra otelden çıktık ve tamamen plansız programsız gezdik. Tabelaları takip ettik. Ayder'e gittik. Zilkale'ye gittik. Yolda Sevdaluk dizisinin çekildiği yeri gördük, gezdik, taş köprüye bayıldık.



Böyle de bir levha gördük. Tek kişilik bir köy, gidip de rahatsız etmek istemedik :)

Ve Ayder. Eskiden daha güzel olduğuna eminim. Her yer araba kaynıyor. Ve Arap turistler.. Her yerdeler. Ve artık yerleşik hayata da başlıyorlar. Neyse gözümüzü doğa çeviriyoruz. Bol bol oksijen depoluyoruz.


***

Eğer siz de gitmek isterseniz kesinlikle tavsiye ederim ama üç günden fazla kalırsanız belki sıkılabilirsiniz. Havadaki melankoli, Çamlıhemşin'deki sakinlik, derenin sesi insanı karamsarlığa götürüyor.. Bu da küçük bir not :)

*** 

Biz bu sene leyleği havada gördük :) İlerleyen zamanlarda başka başka gezi notlarımla karşılaşabilirsiniz.

Sevgiler.
Gonca






20 Ağustos 2015 Perşembe

Bez Bebek

Ben küçükken, yaklaşık 3-4 yaşlarımdayken, annem bana bi bez bebek yapmıştı. Benden daha uzundu, çünkü bacakları için ablamın külotlu çoraplarından kullanmıştı. Evin içinde ordan oraya sürüklerdim onu. Birlikte çok mutluyduk :) Hangi ara hayatımdan çıktı hatırlamıyorum ama bez bebekleri o zamandan beri çok severim. 

Annem kadar büyüğünü yapamasam da küçük bi bez bebek yaptım yeğenime. Kendisi 2,5 yaşında bir badem şekeri. Umarım beğenir :)

**

Bebek için ihtiyacımız olanlar

Açık rek dokuma kumaş - vücudu için
İstediğiniz renkte, türde kumaş - elbisesi için
Silikon ya da pamuk - vücudu doldurmak için
Kumaş boyası - Ayakkabı,saç,göz ağız detayları için

Öncelikle vücudu oluşturuyoruz. Ben kafayı, bacakları ve kolları ayrı ayrı çalışıp sonra birleştirdim. Sonra vücuda uygun bir elbise çizdim, kestim ve diktim. En zor kısmı elbiseyi bedene oturtmak, minik olduğu için biraz zorlandım :)
En son da kumaş boyası ile kafa detaylarını ve ayakkabılarını boyadım. 
Boyu yaklaşık 1,5 karış. 
Herhangi bi kalıp kullanmadığım için onu paylaşamıyorum.
Her zamanki gibi doğaçlama çalıştım :)

Siz de istediğiniz boyutta, renkte, tarzda bebek yapabilirsiniz. Eğer sabrım yeterse çok daha küçüğünü yapıp anahtarlık olarak kullanmayı düşünüyorum. Hadi bakalım :)




Sevgiler
Gonca


6 Ağustos 2015 Perşembe

Midi Boy Etek

Bu sıralar midi boy eteklerden çok hoşlanır oldum.
Hele bu sıcak günlerde efil efil pek güzel oluyor giymesi.
Dikmesi de ayrı zevkli ve çok kolay.

***

Kumaşımın eni dardı, ben de enini boy olarak kullanarak tek bir yan dikişle çember haline getirdim ve etek kabaca oluştu bile. Daha sonra bel kısmına lastik geçirmek için tünel oluşturtum ve lastik geçirdim. Ön ortaya 2 adet sağ ve sol yana 1er ade ve arka ortaya da 1 adet kemer için köprü diktim.
En zor kısmı burasıydı. Böyle küçük ayrıntılar zaten hep beni zorlar :)



***
Bu arada arka fondaki tablo Bit pazarından.
Çok yakında detaylı bir post yayınlamak istiyorum bu konu hakkında. Hafta sonları en büyük eğlencelerimizden birisi bu pazara gitmek. Detaylar, tüyolar çok yakında burada :)

Sevgiler
Gonca

***

Instagram/madamdogonc

1 Ağustos 2015 Cumartesi

Geri döndüm

Merhaba,

Ne güzeldi eskiden. Yeni bir şey yaptığım zaman ilk işim blogta paylaşmak olurdu. Şimdilerde yine bir sürü şey yapıyorum, belki de eskisinden daha çok şey yapıyorum ama paylaşacak isteğim, fırsatım, zamanım olmuyor. Ama bu kadar ara yeter. Yazı yazmayı çok özledim. Instagram'ın Facebook'un hızına inat blog yazmaya devam !

En son postu yaklaşık 7 ay önce yayınlamışım. Bu süre içinde aktif olarak Instagram'daydım. Yaptıklarımın çoğunu da Zet.com'da satışa çıkardım. Yaptıklarımın satın alınması, beni daha da üretmeye yönlendiriyor. O yüzden gündüzleri iş yerinde çalışıyorum, akşamları da evde çalışıyorum :)

***

Sizlerle en son yaptığım çantayı paylaşmak istiyorum. 
Kalıbı doğaçlama (her zamanki gibi:)
Çantayı diktikten sonra, ponpon şerit ile ağız ve sap kısımlarını süsledim ve marka etiketimi diktim.





Hala ordaysanız ve bu yayını okuyorsanız, bi ses edin :) Yorumlarınızı okumayı çok özledim :)
Sevgiler
Gonca

***

Instagram/madamdogonc
zet.com/tasarimci/madamdogonc