18 Aralık 2016 Pazar

Makrome Duvar Süsü

Akşamları yemekten sonra vakit buldukça bir şeyler üretmeye çalışıyorum. Bu bazen bir örgü, bazen dikiş, bazen nakış oluyor. Ama son zamanlarda en çok örgü oluyor. Özellikle de makrome!
En son orta okulda el işleri dersinde yapmıştım makromeyi. Sonra bileklik falan örerken bu tekniği kullandım ama onlar pek sayılmaz.

Bu duvar süsünü de iki gecede örüp bitirdim.
Motifler tamamen doğaçlama.
Örmek kolaydı da, bir sırayı ördükten sonra diğer sırada hangi motifi yapacağımı düşünmek baya vaktimi aldı :) 

Örmek isterseniz pinterest'te, instagram'da bolca örneklerini bulabilirsiniz.
Anahtar kelimeler : Macrame wall hanging

Oralardaki örnekleri gördükten sonra benimki biraz basit gelebilir ama ilk deneme için siz de benim gibi temel motiflerden başlayabilirsiniz.








Sevgiler
Gonca

19 Ekim 2016 Çarşamba

Kısa bir merhaba ve Kitap Kolye

Son yayının üzerinden neredeyse 7 ay geçmiş. 
Bu dönemde bir sürü şey değişti hayatımda. Aslında paylaşacak, buraya kaydedecek, sonra dönüp dönüp okuyacak, fotoğraflarla o günlere gidecek çok anım var. 
Belki de sıcağı sıcağına yazmaktansa, üzerinden zaman geçtikten sonra sindire sindire yazmak daha iyi olacaktır.
Hazır kış da kapıdayken, uzun gecelerde yapacak en güzel şeylerden biri de yazmak olucak sanırım benim için. 

Yeniden bir başlangıç yapmanın verdiği mutlulukla, yapımını daha önce paylaştığım kitap kolyelerimden birinin fotoğraflarıyla, şimdilik hoşçakal sevgili blog.






Satın almak isterseniz, dükkana beklerim :)

Sevgiler
Gonca

6 Mart 2016 Pazar

Ağaç

Buralara uğrayamıyorum ama bu demek değildir ki yeni projeler yapmıyorum :) Yapıp, fotoğraflayıp, taslaklarda beklettiğim bir sürü yayınım var ama, bilgisayar karşısına geçip iki kelimeyi bir araya getiremiyorum.

**

Bu sıralar yeni eğlencem sade tişörtlerime nakışla renk katmak. Daha önce fransız düğümüyle koyun yapmıştım, şimdi de yapılabilecek en basit ağacı yaptım :) Önce dikey bir çubuk yaptım kahverengi yünle, sonra da yeşille yatay çizgiler yaptım üst üste.






Şimdilik benden bu kadar olsun.

Sevgiyle kalın.
Gonca


31 Ocak 2016 Pazar

Fincandaki Kaktüslerim / My cacti in the cups

Eski Türk kahvesi fincanlarına bayılıyorum. 

Şimdikiler çok basit, özensiz ya da ilginç olma çabası içinde kaybolmuş durumdalar. Bu yüzden hala kendime güzel bir fincan takımı alabilmiş değilim. Arayışlarımı mağazalardan antikacılara çevirmenin vakti geldi sanırım :)


Eski fincanlara olan hayranlığım, kaktüs aşkımla birleşince ortaya bu koleksiyon çıktı. Bir, iki derken 6 tane oldular bile :)

Hepsi ayrı güzel, hepsi ayrı bir dünya benim için.













Ben şimdi favori köşemde biraz örgü örüp dizi izleyeceğim.
Umarım siz de pazar gününüzün son saatlerini sevdiğiniz şeyleri yaparak geçiriyorsunuzdur.

Sevgiler
Gonca

***

I love old Turkish coffee cups. They are so beautiful and various, not basic as these days' cups. 
I also love cactus as much as old cups, so I combined my two loves together :) Now they are 6 pcs and I believe they will be more than 6 in short time :)

Hope you are having wonderful weekend.

Peace
Gonca

18 Ocak 2016 Pazartesi

Kına

Dövmeyi ve kınayı, vücuda takılan aksesuarlardan daha fazla sevdiğim doğrudur. Belki dövmeyi bir tık daha fazla seviyorum ancak daha az acı veren, daha değişken, daha ucuz, daha eğlenceli olan bir yöntem varken neden yararlanmayayım değil mi :)

İkinci dövmem için biraz daha düşünürken kendimi kınasız bırakacak değilim sonuçta :)



Siz de internette, şehrinizdeki kına gecesi malzemesi satan dükkanlarda hazır kına kitlerinden bulabileceğiniz gibi, benim gibi evde de hazırlayıp kınanızı yakabilirsiniz.

Benim yöntemim çok basit. 

*Göz kararı kına (yeşil olandan, ninelerimizin yaktığından) 
*Ilık su
*Minik bir poşet

Kınamızı karıyoruz, poşetin içine doldurup, ucunda minik bir kesik açıyoruz. Aynı pasta kremasını poşete doldurup ucunu kestiğimiz gibi. 

Uygulayacağımız alana istediğimiz şekilleri çizip, kuruyana kadar bekliyoruz. Kınayı hazırladıktan hemen sonra uyguladıysanız daha fazla bekletmeniz gerekiyor. Eğer kınayı bir kaç gün önceden hazırladıysanız deriye işlemesi daha kolay oluyor, hem de rengi daha güzel çıkıyor.

Deride kalma süresi cildinize ve suyla olan temasınıza bağlı. Bende ortalama 1 hafta kadar kalıyor. Ama tırnaklarınıza yakarsanız tırnağınız uzayıp bitene kadar geçmiyor :)

Ben orjinal kına rengini çok sevdiğim için bu şekilde yakıyorum. Siz siyah renk olsun isterseniz, aktarlarda satılan kara taş'tan alıp kınanızın içine ekleyebilirsiniz. Yalnız küçük bir uyarı, karataşın gözle görülmeyen tozları etrafa yayılıp çıkmayan lekeler oluşturabiliyor. Onun için poşetinin ağzını açtığınızda dikkatli davranın.



                   Eğer siz de denerseniz, bana haber vermeyi unutmayın :)


Sevgiler
Gonca