Yeniden illustrator.

Uzunca bi aradan sonra illustrator yükledim bugun bilgisayara.

İyi geceler.

Wishlist vol.1

2012'de

* Bu konseptte bir mutfak

*Bu taburelerden,

*Bu bantlardan, 

* Böyle bir fincan, ve beraberinde yapılacak bol bol keyif,

*Bu tarz rahat bir dekorasyon,

*Böyle pencereli bir ev ve yatak köşesi,

* Bu cüzdanlardan,

* Bu çantadan ( ki sanırım kendım yapıcam ),

*Ve bayıldığım bu dövmeden istiyore. Dövme hep istiyore de bi türlü cesaret edemiyore :D

*** 

Şimdilik listem bu kadar. Vol1 dedim farkındaysanız, her an vol2 vol3 gelebilir :)))

Fotolar, ordan burdan bilgisayarıma kaydettiğim görseller. Tek tek bağlantılarını paylaşmak isterdim ama ben bile ne zaman nerden aldığımı hatırlamıyorum. Üzgünüm.

Mola bitti keyif sürüyor-Tarçınlı mini kurabiye

Hayata bir sınav arası vermiştik, sınavlar bittiğine göre hayatımıza kaldığımız yerden devam edebiliriz :)

Bugün yine bloglarda ve dekorasyon sitelerinde gezerken kurabiye tarifine denk geldim. Zaten şu sitelere gezdiğim kadar tekstil sitelerinde gezsem, şimdiye okul birincisi olduydum :P ehehe

Gelelim kurabiyemize.

Malzemeler, fotoğraflarda da görüldüğü üzere,

250 gr katı yağ

1 yumurta

4 kaşık şeker

bir tutam tuz

1 su bardağı buğday nişastası

aldığı kadar un

1 paket kabartma tozu

1 paket vanilya.

*

Daha sonra fırından çıkan kurabiyelerin üzeri için de tarçın ve şeker karışımı gerekiyor.

İşte bu kadar,

Yapan olursa ellerine sağlık, yiyen olursa da afiyet olsun :)

Herkese mutlu hafta sonları.

Çay, kurabiye ve müzik eşliğinde veda ediyorum, iyi geceler efenim.

Post şarkımız da bu olsun o zaman

Tracy Chapman- Change

Sınav haftasına bir hafta kala

Ne ara geldi anlamadım tabi yine şu sınav haftası.

Sınavlara fotodaki masamda çalışıcam. Biraz karmaşık ama olsun. Bana ilham verir genelde karışıklık.

Benim gibi sınavları olanlara başarı ve bol bol çalışma ilhamları diliyorum.

Kaktüsüm ve rainbow broşumla size veda ediyorum.

Kendinize iyi bakın :)

Yaz Çantası

Herkese merhaba :)

Stajdı, okuldu derken projelere pek vakit ayıramadım, dolayısıyla yazı da yazamadım bloga, ihmal ettim birazcık. 

Şimdilerde o kadar çok boş vaktim var ki anlatamam. Haftada toplam 2 gün okulum var. 5 günüm boş. Bayadır da iş arıyorum ama sonuç hüsran. Okulum nedeniyle tekstille alakalı iş aradığım için bulamıyorum. Fabrikalarda zaten yok, en azından mağaza olsun dedim bir çok yere başvurdum ama geri dönmediler. Çok üzüntülüyüm bu konuda :( 

Neyse günlük hayatta bu duruma zaten yeteri kadar üzülüyorum burda da açmıyım konuyu.

Bu sene kış çabuk geldi, havalar baya soğuk. Ama ben yazlık bir çanta diktim kendime. Geçen bir mağazada gördüm " ben dikerim ki bundan" dedim ve karış hesabıyla çaktırmadan ölçüleri aldım :D eheheh :D

Sonra dooğru Bursa Kumaş Pazarına. 90 cm döşemelik kumaş aldım, baya da arttı. 

Astar olarak kullanmadığım bi yastık kılıfı kullandım :D Boş boş duruyodu bi köşede. Bari işe yarasın :D

İşte karşınızda yeni çantam :)

Veee yeni kedimiz :) Taaa İstanbullardan geldi. Çok yakında yeni fotolarıyla blogumda olmaya devam edicek bu tüy topağı :)

Kendinize, çevrenize, sevdiklerinize iyi bakın efendim :)

Kısa bi ara, babet yenilemece :)

Unuttum sanmayın blogumu:( Staj bitirdi beni, bütün enerjimi aldı ve hala da devam ediyor. 6 hafta staj mı yapılır, ama hata bende, zorunluyu bitirdim bi de gönüllüye başlıyorum şimdi. İki günlük hafta sonu tatili iyi geldi ama çabuk bitti işte :(

Her gece bakmaya çalışıyorum blog listeme ama inanın yorum yazıcak gücü bile bulamıyorum kendimde. 

İki ay kadar önce yaptığım bu diy projesini paylaşayım dedim hemen. Dümdüz sade bi babetim vardı. Elimde de yaka danteli vardı nerden ne zaman geldiğini hatırlamadığım. Düz dantel yerine bunu tercih etmem daha güzel oldu bence. Değişik bi hava kattığını düşünüyorum. Yapıştırma işlemini derby ile yaptım, baya da sağlam oldu düşmedi hiç danteller.

Ve madam dö gonç bi süre daha uzak sayfasından. Kendinize iyi bakın millet. 

Şarkı benden size gelsin. 

One mor day.

1.Çekiliş Sonucu

37 kişinin katılımıyla gerçekleşen çekilişin random.org ile belirlenen kazananı 17. sıradaki " hepsi çok şirin olmuş, gerçekten çok yeteneklisin. ben hayatta yapamıyorum bu tarz şeyler :( neyse herkese bol şanss :D " yorumuyla What's Next oldu. Kendisinin bana en yakın zamanda ulaşarak adres bilgilerini vermesi gerekiyor ki ben de sınav telaşına girmeden paketini gönderebileyim :) Burdan onu tebrik ediyorum ve daha nice çekilişlere diyorum efendim, katılımınız için hepinize teşekkür ediyorum.

Çekilişe 1 gün kala / Hint Kınası

Oldum olası kına sevmişimdir. Ama küçükken normal turuncu kınanın kokusunu sevmezdim. Babannem akşamdan yakardı ellerimize, bezlerle bağlardı. Sabah da büyük bi heycanla açıp yıkardık. Kuruyan kısımları avucumuzun içinden kazıyıp çıkarmak çok mutlu ederdi bizi :) Büyüdükçe kokusuna da alışmaya başladım, hatta şimdi baya bi seviyorum diyebilirim.

Turuncu kınadan sonra Hint kınasını keşfettim. Hem sıvımsı yapısıyla şekil vermek çok daha kolay normal kınaya göre. Bu keşfedişimin Hintlilere olan sevgimle alakası olabilir tabi :)

Velhasılkelam, ortaokul yıllarımdan beri, kendime ve arkadaşlarıma yaparım Hint kınasından.Geçen gün yine aklıma geldi aktara girip aldım, eve gelince de yaptım hemen. Paylaşıyım dedim.

Malzemeler, Kına, Alman Taşı (Karataş da deniliyor), su, kürdan. Su yerine oksijenli su kullandığım da oldu ama sonuçta bi değişiklik farketmedim ben.

Yapımı, göz kararı kına ve toz halindeki alman taşını suyla karıyoruz, bi mayonez bi ketçap kıvamı elde ediyoruz. Örneği baya düşündüm :D

Kıvamı elde ettikten sonra istediğimiz şekli pilot kalemle vücudumuzun istediğimiz yerine  çizip kınayla üstünden geçiyoruz. Kına kuruyunca yıkıyoruz. Bu kadar :)

Kınanın tutması vücudumuzda seçtiğimiz yere bağlı biraz da.

***

Bu arada blogta paylaştıklarımı bi defter haline getiriyorum artık. Net geçici defterler kalıcı :)

***

Yarın büyük gün :) İlk çekilişimin ilk talihlisi belli olucak. Günler çok çabuk geçiyor, sanki dün karar vermişim gibi çekiliş yapmaya :) Neyse efendim, bugün saat 00:00'a kadar katılımlara açığım, yorum bırakarak dahil olabilirsiniz.

Son olarak, Beirut yeni albüm çıkarmış, mutlaka dinleyin bloggerlar :)

Amigurumi ya da bildiğimiz sık iğne :)

Yine bir tığ işi ile karşınızdayım. Gerekli malzemeler tığ, yün, iğne (çileğe benek yapmak için), makas ve hayal gücü :)
İster kolye olsunlar, ister broş, ister anahtarlık. Sözü fotoğraflara bırakıyorum.

Çekiliş de hala devam ediyor, katılmak isteyenler buraya alalım :)

Sevgiler.

Sıradan penye dantel buluşması :))

Yeni ismimle ilk postum hayırlı uğurlu olsun inşallah sevgili takipçi bloggerlar :) Sayfa düzeni tam oturmadı ama şimdilik bu şekilde kalıcak.

Bu diy projesi tamamen uydurmasyondur baştan söyleyeyim. Sadece sizlere fikir vermek açısından yayınlıyorum, yoksa dışarda giyeceğim türden bişey çıkmadı ortaya, en azından benim açımdan.

Bir metre kadar dantel kenarlık ve bir adet tişört bize gereken. Dikkat edilmesi gereken tek nokta, dikerken dantel şeritlere biraz pay vererek dikmek. Tişörtü giyince esneme yapacağından danteller kastırmasın diye o da.

Hadi bakalım kolay gelsin :)

Sevgiler :)

Sıfır maliyetli elbise askısı :)

Çekilişe katılım hızla devam ederken yeni bir do it yourself projesiyle karşınızdayım sevgili bloggerlar :) Aslında bu projelere do it yourself mi desem kendin yap mı desem kararsızım. O an kafama hangisi eserse onu kullanmak en iyisi sanırım:))

Bu proje tığ bilenler için çocuk oyuncağı. Hemen yapım aşamalarına bakalım.

Önce inşaat malzemesi satan yerlerden tel alıyoruz. Ben daha önce başka bişey için almıştım arta kalan teli kullandım. Sanırım 50 kuruştu 2-3 metresi. O kadar ucuz yani.

Teli fotodaki gibi bi kaç kat yapıp eğiyoruz. Daha sonra askılığa asılacak kısmını da  normal askılar gibi teli kıvırarak yapıyoruz. İskelet bittikten sonra artık kumaşlardan şeritler kesip telin üzerine sarıyoruz ve bantlıyoruz. Bu kısım görünmüceği için güzel görünmesine önem vermiyoruz :)

Evde kedi varsa yünlere dikkat ediyoruz, yoksa fena dağılabilir ortalık :D

 Daha sonra ballı ıhlamurumuzu, suyumuzu yanımıza alıp, sevdiğimiz bi diziyi açıyoruz. Benimki bu aralar Supernatural :)
Ve başlıyoruz örgümüze. Ben 3 numara tığla, 19 tane 4lü trabzan yaptım her sırada.

Diziden iki bölüm izledikten sonra yeterli uzunluğa erişiyoruz ve telin üzerine örgümüzü kıvırarak tığla battı çıktı yapıyoruz.

İşte bu kadar :) İsterseniz hazır askıların üzerine de yapabilirsiniz. Ben daha ucuza mal etmek istediğimden bu şekilde yaptım.

******

Bu arada uzun zamandır düşündüğüm bişey var. Blogumun adını değiştirmek. Körebe'den sıkıldım gibi sanki :/

Eski ev arkadaşımın bana taktığı bi lakap vardı, Madam Dö Gonç derdi bana. Ordan ismim Gonç kaldı :D Normalde ismim Gonca bu arada:) Neyse sordum patentini veriyo musun ismin diye, bi tatlıya veririm dedi, hay hay dedim :) Kısa bi süre sonra Körebe Madam Dö Gonç olarak yayın hayatına devam edicek efenim :) İzlemede kalın..